MERHABA...
Nasılsınız, umarım her şey yolundadır😊
Adalet herkes için aynı mıdır? Herkes yaptığı hatayı kabullenip cezasını çekebilecek kadar insanlığa, vicdana sahip midir?
Tin bütün hayatını yeğenine adamış ve onun sevgisiyle ayakta kalan bir adamdır. Sevdiği insanları kaybettikten sonraki oluşan boşluğun yerini yeğeniyle kapatmış ve onu hayatının merkezine koyar.
Tepeden tırnağa sevgiyle neşeyle büyüttü yeğenini kanlar içinde bulmak hayatında yaşadığı en büyük acı olur. Yaşadığı acı yetmezmiş gibi kendilerini dokunulmaz zanneden zengin, nüfuslu katiller Tin’nin acısının katbekat artırırlar. Artık Tin’nin acısı intikam ateşine çevrilmiştir, yeğenine acımayıp kanlar içinde sokakta bırakanları hapislerde çürütecektir.
Ücra bir mahallede çocuklara savunma eğitimi veren Tin’e karşı güçlü ve saygın bir iş adamı adaletsizliklerle dolu bu eşleşleşmeyi bir tek korkusu olmayan şeytanın avukatı bozabilirdi. Tin de bütün şansını burda kullanıp o avukatla tanışmış hatta çekimine kendini kaptırmıştır bile.
Chan, geçmişinde yaşadığı korkunç deneyimlerden sonra adaletin sadece parası olanlar için geçerli olduğunu ve bu düzenin ne yaparsa yapsın değişmeyeceğini düşünüyordur, yaşadığı acılar onun kalbini katılaştırıp zalim bir avukat yapmıştır. Her zaman para için çalışıp sadece para ile güçleneceğini düşünen Chan kendisine yardım eden yakışıklı adamın ailesine yeğenine olan sevgisi derinlere gömdüğü duyguları gün yüzüne çıkarır.
Chan hayran olduğu adamın yaşadığı acıyla nasıl çöktüğünede şahit olur, her ne kadar içindeki iyiliği derinlere gömüş olsada bu garip adam onun bütün ezberlerini bozuyordur ve onu kendi intikam savaşına katmıştı bile. Kendi doğrularıyla Tin’nin adalet anlayışı ne kadar ters düşsede kendini ona yardım etmekten alıkoyamaz.
Tin, hem yeğenin acısı, hem intikamı hemde Chan’nın kendi içindeki savaşıyla mücadele etmeye çalışır.
Bu cehennemin içinde birde aşk.
SEVGİLER…
PEREYAAA…
0 Yorumlar